16 Aralık 2011 Cuma

Mutlu Olmak İçin Olayları Değil Kavramlarla İlgili Konuşun

Mutlu Olmanın 5 Yolu 
Kimi insanların tüm günlerinin mutlu geçmesi için bir çocuğun gülümsemesi, aynada kendi yüzlerini görmeleri, yoldan geçen sevimli bir kedi yeterliyken kimileri ne olursa olsun bir türlü mutlu olamazlar. Mutluluğumuzu belirleyen şey nedir?

Bazı araştırmacılara göre mutluluğa eğilimimiz genetik faktörler tarafından belirleniyor. Kimi insanların beyinleri bir serotonin (mutluluk hissi sağlayan hormon) makinesi gibi çalışırken kimileri daha doğuştan kronik depresyona meyilli. Peki, bunu değiştirmek elimizde mi? Evet! Hem de sadece 5 adımda!

1-Hayal Kurun!
Sabah uyanınca yataktan çıkmak için acele etmeyin. Gün içinde yapmanın sizi mutlu edeceği bir şeyin hayalini kurun. Bugün en yakın arkadaşımı arayacağım. Bugün güzel kedimin tüylerini okşayacağım. Bugün bahçeyi sulayacağım. Bugün köşedeki çiçekçiye uğrayıp bir göz atacağım… Hayaliniz yeni başlayan gün için sizi motive edecektir.

2- Bir Mutluluk Defteriniz Olsun!
Gün içinde sizi mutlu eden şeyleri her an yanınızda taşıyabileceğiniz bir deftere not edin. Tek kural deftere hiçbir kötü düşüncenin, hiçbir kötü anının giremeyecek olması. Gün içinde sayfaları karıştırmak yüzünüzü gülümsetecek. Göreceksiniz.

3- Olaylar Değil, Kavramlarla İlgili Konuşun!
Bu da ne demek? En basit anlamıyla ucuz dedikodudan uzak durun. Bütün gün boyunca Ayşe’nin pantolonunu rengi, Leyla’nın boyunun kısalığı, Meltem’in yeni çantası vs. hakkında konuşmak gün sonunda sizi yormuyor mu? Zihninizin isimlerle olaylarla dolup taştığını, beyninizin adeta patlayacak gibi olduğunu hissetmiyor musunuz?

Biz kadınlar dedikoduyu seviyoruz. Peki, ne yapacağız? Olaylarla ilgili değil kavramlarla ilgili konuşacağız. Nasıl mı? Artık Ayşe’nin pantolonunu renginden bahsetmek yerine kırmızı pantolonlarla ilgili konuşacağız. Leyla’nın boyunun kısalığı yerine kısa boylu olmakla ilgili konuşacağız. Gözde’nin yeni çantasını ne kadar rüküş bulduğumuzu konuşmak yerine bu sezonun trendlerinden bahsedeceğiz. Böylece ne mi olacak? Dedikodunun stresinden kurtulup keyfine varacağız. Hem dedikodularımıza böylece Ayşe, Leyla ve Meltem de katılabilecek!

3- Taze Çimen Kokusu Alın!
Koklama en güçlü duyularımızdan birisidir. Basit görünen bu eylem beynimizin zevk merkezini uyarıyor. Kendinizi gergin mi hissediyorsunuz? Taze kesilmiş çimenleri koklayın. Çim kokusu nefes gerilimimizi azaltmaya yardımcı olan beyin kimyasallarımızı harekete geçiriyor. Şehir hayatında taze çimenlere ulaşmak zor mu diyorsunuz? O halde çimen kokusu içeren parfümler, yağlar, mumlar ve temizlik ürünlerini deneyin. Bunlar taze çimenin kendisi kadar etkili olmayabilir ama denemeye değer!

4- Mutlu Arkadaşlarınızla Buluşun!
Yalnızlığın sizi karamsarlığa ittiğini biliyorsunuz ancak karamsar bir ruh halindeyken de kimseyi görmek istemiyorsunuz değil mi? Bu döngüden kurtulmanın çaresi basit! Yalnızca kendinizi kötü hissettiğinizde, ihtiyacınız olduğunda değil, sık sık sizi mutlu eden arkadaşlarınızla buluşun. Unutmayın, mutluluk bulaşıcıdır!

5- Sevdiklerinizi Kucaklayın!
10 saniye ayrılan iyi bir kucaklamanın vücudunuzu hiç olmadığı kadar rahatlattığını fark edeceksiniz. Sevdiğimiz birisine sarıldığımızda vücudumuz oksitosin hormonu salgılar. Bu hormon sempatik sinir sistemimizi harekete geçirerek vücudumuzdaki gerilimi ve kaygıyı azaltır. Sevdiklerinizi kucaklayın hem kendinizi hem onları mutlu edin!
Ezgi Yurdagül
Yüksek Topuklar – Editör

Son Yazılar