Aşk İlişkiler etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Aşk İlişkiler etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

31 Aralık 2011 Cumartesi

Aşk Nedir Aşk Ne Demek Aşkın Anlamı


Aşk Nedir
Aşk, iyi geceler öpücügünü uzun tutmaktir. Beklentidir.
Aşk, delicesine flört ederken yanindakinin hiçbir sey yapmama hakkini teslim etmektir. Saygidir.
Aşk, zaaflariniz oldugunu ortaya çikarir. Kabullenmektir.
Aşk, simdi zamani degil diye beklemeyi bilmektir. Sabirdir.
Aşk, saçlarda baslayip topuklarda biten bir gezintidir. Kesiftir.
Aşk, Seviselim demeden sevismek, yanindakinin ne istedigini bilmektir. Anlasmaktir.
Aşk, baglandigini sandiginda, karsindakine hayir deme sansini tanimaktir. Inceliktir.
Aşk, korumaktir. Sorumluluktur.
Aşk, ciddi bir tokalasmayi kikirdamaya dönüstürmektir. Mizahtir.
Aşk, durma yoksa seni öldürürüm lafini duymaktir. Şehvettir.
Aşk, evinizdeki her seyin yerinin degistirilmesini kabullenmektir. Teslimiyettir.
Aşk, sevgilinizin ne oldugunu bütün çiplakligiyla görmektir. Gerçektir.
Aşk, saatin kaç oldugunu bilip aldirmamaktir. Neşedir.
Aşk, sizi kucaklayan kollarin, gittikçe daha çok sarilmasidir. Mutluluktur.
Aşk, gecenin bir vaktinde sen uyu, benim gitmem gerek dediginizde, uyanik kalip seni biraz daha görmeyi tercih ederim cevabini almaktir. Sicakliktir.
Aşk, tanidiginizi zannettiginiz insanin yeni yanlarini kesfetmektir. Tazeliktir.
Aşk, uyandiginizda rüyanizi yaninizda bulmanizdir. Düslerin gerçek olmasidir.
Aşk, kocaman yatagin üçte birine sikismaktir. Yakinliktir.
Aşk, evin anahtarkidan bir kopya daha yaptirmaktir. Güvendir. Yatagin üçte birine sikismaktir. Yakinliktir.
Aşk, evin anahtarından bir kopya daha yaptirmaktir. Güvendir.
Aşk, hosçakal dedikten sonra tekrar karsilasacagini bilmektir. Kaderdir.
Aşk, gerindiginde sizlayan vücut lafinin anlamini bilmektir. Derstir.
Aşk, ecza dolabini açtiginda, dismacunu kapagini kapatilmamis bulmaktir. Uyumdur.
Aşk, hosçakal dedikten sonra tekrar karsilasacagini bilmektir. Kaderdir.
Aşk, gerindiginde sizlayan vücut lafinin anlamini bilmektir. Derstir.
Aşk, ecza dolabini açtiginda, dismacunu kapagini kapatilmamis bulmaktir. Uyumdur.
Aşk, pencereden disariya baktiginda kiminle oldugunu hatirlamaktir. Düsüncedir.
Aşk, rüzgarin agaçlarin arasinda dolasirken çikardigi sesi dinleyip sevgilisinin yaninda olmadigina hayiflanmaktir. Yalnizliktir.
Aşk, asla anlatilmayacak hikayelerdir.

16 Aralık 2011 Cuma

Mutlu Olmak İçin Olayları Değil Kavramlarla İlgili Konuşun

Mutlu Olmanın 5 Yolu 
Kimi insanların tüm günlerinin mutlu geçmesi için bir çocuğun gülümsemesi, aynada kendi yüzlerini görmeleri, yoldan geçen sevimli bir kedi yeterliyken kimileri ne olursa olsun bir türlü mutlu olamazlar. Mutluluğumuzu belirleyen şey nedir?

Bazı araştırmacılara göre mutluluğa eğilimimiz genetik faktörler tarafından belirleniyor. Kimi insanların beyinleri bir serotonin (mutluluk hissi sağlayan hormon) makinesi gibi çalışırken kimileri daha doğuştan kronik depresyona meyilli. Peki, bunu değiştirmek elimizde mi? Evet! Hem de sadece 5 adımda!

1-Hayal Kurun!
Sabah uyanınca yataktan çıkmak için acele etmeyin. Gün içinde yapmanın sizi mutlu edeceği bir şeyin hayalini kurun. Bugün en yakın arkadaşımı arayacağım. Bugün güzel kedimin tüylerini okşayacağım. Bugün bahçeyi sulayacağım. Bugün köşedeki çiçekçiye uğrayıp bir göz atacağım… Hayaliniz yeni başlayan gün için sizi motive edecektir.

2- Bir Mutluluk Defteriniz Olsun!
Gün içinde sizi mutlu eden şeyleri her an yanınızda taşıyabileceğiniz bir deftere not edin. Tek kural deftere hiçbir kötü düşüncenin, hiçbir kötü anının giremeyecek olması. Gün içinde sayfaları karıştırmak yüzünüzü gülümsetecek. Göreceksiniz.

3- Olaylar Değil, Kavramlarla İlgili Konuşun!
Bu da ne demek? En basit anlamıyla ucuz dedikodudan uzak durun. Bütün gün boyunca Ayşe’nin pantolonunu rengi, Leyla’nın boyunun kısalığı, Meltem’in yeni çantası vs. hakkında konuşmak gün sonunda sizi yormuyor mu? Zihninizin isimlerle olaylarla dolup taştığını, beyninizin adeta patlayacak gibi olduğunu hissetmiyor musunuz?

Biz kadınlar dedikoduyu seviyoruz. Peki, ne yapacağız? Olaylarla ilgili değil kavramlarla ilgili konuşacağız. Nasıl mı? Artık Ayşe’nin pantolonunu renginden bahsetmek yerine kırmızı pantolonlarla ilgili konuşacağız. Leyla’nın boyunun kısalığı yerine kısa boylu olmakla ilgili konuşacağız. Gözde’nin yeni çantasını ne kadar rüküş bulduğumuzu konuşmak yerine bu sezonun trendlerinden bahsedeceğiz. Böylece ne mi olacak? Dedikodunun stresinden kurtulup keyfine varacağız. Hem dedikodularımıza böylece Ayşe, Leyla ve Meltem de katılabilecek!

3- Taze Çimen Kokusu Alın!
Koklama en güçlü duyularımızdan birisidir. Basit görünen bu eylem beynimizin zevk merkezini uyarıyor. Kendinizi gergin mi hissediyorsunuz? Taze kesilmiş çimenleri koklayın. Çim kokusu nefes gerilimimizi azaltmaya yardımcı olan beyin kimyasallarımızı harekete geçiriyor. Şehir hayatında taze çimenlere ulaşmak zor mu diyorsunuz? O halde çimen kokusu içeren parfümler, yağlar, mumlar ve temizlik ürünlerini deneyin. Bunlar taze çimenin kendisi kadar etkili olmayabilir ama denemeye değer!

4- Mutlu Arkadaşlarınızla Buluşun!
Yalnızlığın sizi karamsarlığa ittiğini biliyorsunuz ancak karamsar bir ruh halindeyken de kimseyi görmek istemiyorsunuz değil mi? Bu döngüden kurtulmanın çaresi basit! Yalnızca kendinizi kötü hissettiğinizde, ihtiyacınız olduğunda değil, sık sık sizi mutlu eden arkadaşlarınızla buluşun. Unutmayın, mutluluk bulaşıcıdır!

5- Sevdiklerinizi Kucaklayın!
10 saniye ayrılan iyi bir kucaklamanın vücudunuzu hiç olmadığı kadar rahatlattığını fark edeceksiniz. Sevdiğimiz birisine sarıldığımızda vücudumuz oksitosin hormonu salgılar. Bu hormon sempatik sinir sistemimizi harekete geçirerek vücudumuzdaki gerilimi ve kaygıyı azaltır. Sevdiklerinizi kucaklayın hem kendinizi hem onları mutlu edin!
Ezgi Yurdagül
Yüksek Topuklar – Editör

13 Aralık 2011 Salı

30'unda Kadının Öğrenmesi Gerekenler


Yolun Yarısına Gelmiş Kadınlar 30'unda Kadın
Kadının kendini gerçek anlamda tanıdığı ve yaşamın farkına vardığı dönem, 30’lu yaşların ortalarıdır. Bu civarda yol alırken artık pek çok konuda bilgin vardır. Hayatı koşturarak yaşamanın, gereksiz ilişkilerin, üstüne hayal kurulan sevişmelerin büyük bir balon olduğunu öğrenmişsindir.

Bu yaşa geldiğinde en az bir kere şöyle sağlam bir tokat yemişsindir hayattan. Birkaç kez düşüp kalkmışsındır. Lise yıllarında kurduğun hayallerin, gerçek dünyayla bir ilgisi olmadığını anlamışsındır.

Kadınlığını, cinselliğini keşfetmiş ve ayaklarının üzerinde durabilmenin önemini kavramışsındır. Anneliğin, eş olmanın, ev kadınlığının, iş kadınlığının ve evlat olmanın, üstünde bulunan her ne sıfat varsa, hepsinin ne büyük sorumluluklar gerektirdiğini öğrenmişsindir.

En az bir kere kendini aciz ve yalnız hissetmişsindir. Erkeklere ait bir takım düşüncelerin ve savunma mekanizman vardır. Artık daha az hata yapabilecek durumdasındır.

Kalbinde en az bir kabuk bağlamış yara vardır. Bir kere salya sümük ağlayıp, aşk yüzünden savrulmuşsundur. Dost kazığı yemiş ve telefon rehberini birkaç kez temizlemişsindir. Sabretmenin, öğrenmenin değerini anlamışsındır. Düşünmeden konuşmak, kahramanlık yapmak mutlaka başına bir bela açmıştır.

Dost ve düşmanı tanımış, her söylenene inanmaman gerektiğini anlamışsındır. Annenin, babanın veya büyüklerin söylediklerinin ne kadar doğru olduğunu öğrenmişsindir. Atasözlerinin edebiyat derslerinde paragraflar arasında sorulan bir cümle olmasından daha büyük bir anlamı olduğunu kavramışsındır. Tecrübenin ve deneyimin; bitirdiğin üniversiteden, bildiğin yabancı dillerden daha büyük bir diploma olduğunun farkındasındır.

Sadece duygularla hareket etmenin insanı hataya götürdüğünü biliyorsundur. Akıl, ruh ve kalp birlikteliğinin en doğru kararı verdiğini; sadece birine uyarak gidersen mutlaka bir duvara çarpacağını öğrenmişsindir.

Yaşadıklarının bir zincir olduğunu ve senin seçimlerinden ibaret olduğunu yavaş yavaş kabul etmeye başlamışsındır. Bahtsızlıkla, kadersizlikle kendine geliştirdiğin bahanelerin, seni hep gerilettiğini; ilerleyebilmek için yanlışlarını kabullenip ders alman gerektiğini anlamışsındır.

30’lu yaşların ortalarındaysan, yüzünde birkaç çizgi, yüreğinde birkaç kesik, aklında da birkaç düşünce vardır. Bir birey olmanın, kadın olmanın, aşkı yaşamanın, hayatın bir takım kurallarını kendince belirlemişsindir.

Bu yaşlara gelmiş, hatta geçmiş olmana rağmen, bu anlattıklarım sana yabancıysa, yolunda yürümeye devam et. Sen nasılsa bunca yılı boşuna yaşamışsındır, bundan sonra da değişen bir şey olmayacaktır. Candan Ünal

12 Aralık 2011 Pazartesi

İlişkiyi Bitirirken Dürüst Olun


İlişki nasıl bitirilir?
Ne zaman, nerede ve nasıl yapacağınızı önceden planlayarak ayrılma sürecini daha az acılı atlatabilirsiniz.

Bazen bir evliliği veya ilişkiyi bitirmek istesek de bunu gerçekleştirmek kolay olmaz. Belki duygularımızdan emin olamıyoruz, belki nihai kararı vermekte güçlük çekiyoruz ve genellikle de nasıl söyleyeceğimizi bilemiyoruz.

Oysa bu işi ne zaman, nerede ve nasıl yapacağımızı önceden planlayarak ayrılma sürecini daha az acılı atlatabiliriz. İlişkiyi bitirmek için adım adım takip edilecek yollar pudra.com’da…

Karar verin

İlişinizi bitirmeden önce bunu gerçekten isteyip istemediğinizden emin olun. Neden bitirmek istiyorsunuz? İlişkinizin sizin için artı’larını ve eksi’lerini tartın. Ona karşı olan duygularınız değişmiş olabilir, bunu netleştirin. Kendinize şu soruyu sorun: Onu gerçekten artık sevmiyor muyum? Bu sorunun cevabına göre bazı insanlar ilişkilerine sadece ara verme kararı alırken bazıları da sevgililerine ya da eşlerine geri dönmek isteyebiliyorlar. Ama unutmayın ilişkide bir şeyler o zamana dek kırılmışsa, eskiye dönmek öyle sandığımız kadar kolay olmuyor.

Yeri ve zamanı seçin

Ayrılık kararınızı açıklamak için seçeceğiniz yer çok önemli. Kalabalık bir alışveriş merkezi ya da bir kafede olmak belki sizin için sorun olmaz, ama bir de karşınızdaki açısından düşünün. Onun da kendini rahat hissedeceği bir yer seçmelisiniz.

Zamanlamayı da iyi yapmalısınız. Dar zamanlara sığdırılacak bir mesele değil bu. Bir öğle arası tatili ya da hemen aceleyle bir yere yetişmeniz gereken bir günde değil, hem sizin hem de sevgilinizin bu konuşmaya yeterli zaman ayıracağı bir günü seçmelisiniz.

Konuşun

Her şeyi kafanızda yaşıyor, diyalogları kendi içinizden tekrarlıyorsanız sizin için hayat çok zor demektir. Uzun sessizlikler yaşamak, asla işinizi kolaylaştırmaz. Aklınızdakileri söyleyin, karşınızdaki kişi de bulmacayı çözmek zorunda kalmasın.

Aklınızdan geçenleri, ona karşı olan hislerinizi, ilişkinizdeki terslikleri onu kırmadan ifade edin. Elbette onun konuşmasına da fırsat verin. Diyaloğun kavgaya dönüşmesine izin vermeyin.

Net olun

Lafı dolandırmak, emin değilmişsiniz gibi konuşmak, geri dönme ihtimaliniz olacağı izlenimi yaratacağından net olmak önemlidir. Ne de olsa bir şeye karar verdiniz ve artık uygulama aşamasındasınız. Sizin için bu ilişkinin bundan böyle süremeyeceğine ikna olduğunuza göre karşınızdakini de buna ikna etmelisiniz. “Sanırım”la başlayan cümleler kurmaktan kaçının.

Dürüst olun

Dürüstlük her zaman en iyi politikadır. İlişkinizi sonlandırma nedenlerinizi açıkça ifade edin. Hiçbir şeyi saklamayın. Ancak, dürüst olacağım derken kinci bir ifadeye de bürünmeyin.

Partnerinizin elbette pek çok sorusu olacaktır. Onları yanıtlarken kızgın bir tavır takınmayın. Onu suçlayıp kendinizi temize çıkarmak yerine, dürüstçe ayrılığın sebebinin kendiniz olduğunu söyleyebilirsiniz. Bu sizi vicdan azabından da kurtaracaktır.

Ayrılığın nedenini açıklayın

Hiçbir ayrılık nedensiz olmaz. “Ayrılıyoruz, çünkü ben öyle istiyorum” mantıklı bir neden değildir. Böyle bir açıklamaya siz nasıl ikna olmazsanız karşınızdakinin de sadece bu açıklamayla yetinemeyeceğini anlamalısınız. Siz hiçbir neden açıklamadan, sürekli geçiştirirseniz, o da sorgulamaya ve bu süreci daha sancılı hale getirmeye devam edecektir.

“İlişkiyi bitirmek istiyorum, çünkü…” cümlesini sizden ya da karşınızdaki kişiden kaynaklanan sorunları gerekçe göstererek sürdürürseniz, her şey netleşecek ve size karşı ısrarcı olmayacaktır.

Ayrılık sonrasına hazırlıklı olun

İlişkiyi bitirip bağlarınızı tamamen kopardığınızda aslında tam olarak her şey bitmiş sayılmıyor. Erkekler ikinci şans aramaktan kendilerini alıkoyamayabilirler. Yeniden görüşme isteğine kapalı olduğunuzu kesin bir ifadeyle belirtin.

Elbette yeni hayatınız sizin için de çok kolay olmayacak. Ne de olsa ağlamadan ayrılık olmaz! Üzüleceğiniz, belki eski alışkanlıklarınızı arayacağınız, onu özleyeceğiniz zamanlar olacak. Ama güçlü olun ve bunların geçici olduğunu aklınızda çıkarmayın.

Belki eski sevgiliniz onu bıraktığınız için size misilleme yapmak isteyecektir, ama siz bunları görmezden gelin. Arkadaşlarınızla daha çok zaman geçirip yeni hayatınıza adapte olmaya çalışın. pudra.com

Son Yazılar